metanett

Tech Republic ’de yazan  Justin James  10 maddede neden yazılım uzmanı olamayacağınızı açıklamış. Bakalım neymiş bu 10 madde. 1: Kendi kendine öğrenmek yerine kursları tercih ediyorsunuz Yazılım Uzmanı ilk işe başladığında gerekli tüm bilgiyi biliyor olduğu varsayılır. Firmanın belirli bir eğitim politikası olsa bile gerçekte firmanın yardımı ile alacağınız eğitimler hiç bir zaman gerçekleşmez. En iyi ihitimalle bir iki kitap almanız için bir ödenek ayrılır. Yönetim ekibinin düşüncesine göre yazılım uzmanı problem çözmeyi bilen akıllı bir kişidir ve bu yüzden de eğitime ihtiyacı yoktur. Öte yandan kurs masrafları karşılanan yazılım uzmanının her zaman firmayı terkedip gitme ihtimali olduğu için firmanın yatırım yapması pek düşünülemez (olsa iyi olurdu tabii ama gerçek hayat bu). Bu durumlar göz önüne alındığında kendi kendinize öğrenebiliyor olmanız gerekir. Eğer bu disiplin sizde yoksa yazılım uzmanı olmayı aklınızdan bile geçirmeyin. 2: Normal çalışma saatlerini seviyorsunuz Yazılım

Twitter resmi blogundan an itibariyle yaptığı  açıklama  ile Türkçe ile birlikte Rusça’yı da dil seçenekleri arasına eklediğini duyurdu. Kısacası uzun zamandır beklenen ve büyük olasılıkla Twitter’ın Türkiye’deki kullanımını ateşleyecek “Türkçe Twitter” artık gerçek oldu. Ayarlar bölümünden gerçekleştirebileceğiniz dil seçimi değişikliği ile ilgi alanlarınıza göre kullanıcılara da ulaşabiliyor olacaksınız. Twitter’ın Türkçe yayına başlaması ile birlikte yapılan açıklamada Vodafone’la gerçekleştirilen anlaşmaya da yer verildi. Bu günden itibaren Vodafone aboneleri 2444 numarasını kullanarak Twitter hesaplarını güncelleyebilecekler, tabir-i caizse tweet atabilecekler. Yapılan duyuruda @erdilyasaroglu, @ezgibasaran, @mabirand32gun, @sertaberener, @niltakipte gibi popüler Türk Twitter kullanıcılarına da link verildi ve önerildi. Yani, bu önemli günün şanslı isimleri belli oldu. Kaynak: webrazzi

Hackerların bir şifreyi 5 saniyeden kısa sürede kırdığı ortaya çıktı. Türkiye’de  “Kart Koruma Planı”  ile tanınan İngiltere merkezli  CPP , ikinci el cep telefonlarının ardından önemli bir araştırmayı da kablosuz internet ağları konusunda yaptı. İngiltere’de 6 şehirde 40 bin internet ağı üzerinde yapılan araştırma, Türkiye’de de hızla yayılan kablosuz internet ağlarının hackerlara karşı büyük risk altında olduğunu ortaya koydu. İngiltere’deki 6 şehirde  CPP  adına yasal olarak hacker denemesi yapan araştırmacılar, 40 bin internet ağından 20 bininin şifre ve güvenlik parolası olmadığını da tespit etti. Bir saatte 350’den fazla şifre ve parola çalınabiliyor Araştırma sonuçlarına göre hackerların kablosuz internet ağlarının neredeyse yarısının şifresini 5 saniyeden daha kısa bir sürede kırdığını gösterdiğini hatırlatan  CPP Kimlik Hırsızlığı Uzmanı Michael Lynch , “ Bu araştırmadan İngiltere’deki kişisel internet ağlarının yaklaşık dörtte birinin şifresiz olduğu da ortaya çıktı. Buna k

Dünyanın en büyük on-line alışveriş sitelerinden eBay, Türkiye’nin lider alışveriş platformlarından olan Gittigidiyor.com’u satın aldı. Daha önce 2007 yılında küçük bir hissenin sahibi olan eBay, bu anlaşma ile Gittigidiyor.com’un %93 hissesine sahip oldu. 2001 yılında faaliyetlerine başlayan Gittigidiyor, 6 milyondan fazla üyeye sahip. ABD’de faaliyet gösteren eBay ile benzer bir ticari mantık izleyen GittiGidiyor‘un tüm işlem hacmi, sabit fiyat üzerinden satışa sunulan ürünlerden gerçekleşiyor ve en büyük işlem hacmine sahip kategoriler, eBay'in de öncelikleri arasında bulunan moda ve tüketici elektroniği olarak sıralanıyor.  Konuyla ilgili açıklama yapan GittiGidiyor'un yönetici ortaklarından Tolga Kabataş "Bu ortaklık ve ilişki, GittiGidiyorkullanıcıları ve Türk e-ticaret sektörü açısından tarihi bir gelişmedir. Türk tüketicilerine en iyi hizmeti sunabilmek amacıylaeBay ile ortaklık yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz" dedi. Serkan Borançılı, Burak Divanlıoğlu ve To

Apple, bulut bilişim çözümleri için mühendisler arıyor. Apple Insider'ın aktardığı bilgilere göre Apple, "Bulut Sistemleri Yazılım Mühendisi" işpozisyonuna aday olacak yazılım mühendisleri arıyor. Bulut temelli yazılım ve hizmet çözümleri için küçük bir ekip kurmayı planladığı düşünülen Apple, özellikle iTunes'a bulut müzik hizmetini getirmek için çalışmalarına hız kazandırıyor. Apple'ın en popüler bulut servisi şu anda 99 dolarlık yıllık ücretle MobileMe olarak göze çarpıyor. Bu yıl içerisinde MobileMe'nin yeni bir versiyonunun Apple tarafından piyasaya sürüleceğine dair söylentiler var. Müzik ve resim için kişisel bir alan sunan bu uygulama, PC'ler ve iOS cihazlar üzerinden kişisel dosyalara erişim imkanı sağlıyor. Özellikle iOS 5 ile birlikte Apple'ın bulut servislerine ağırlık vermesi bekleniyor. İlerleyen zaman içerisinde Apple'ın yeni iPhone ve iPad'lerinde bulut servislerinin ağırlık kazanacağını tahmin edebiliyoruz. Kaynak: techno-la

Adobe Flash Player'da öyle bir güvenlik açığı var ki... İnternet ile en ufak alakası olan her PC'de kurulu olması gereken programlardan biri olan Adobe Flash Player, bir güvenlik açığı ile tehdit oluşturmasıyla gündeme geldi. Yazılımın 10.2 Windows, Linux, Mac ve Android sürümlerinde meydana gelen güvenlik açığı sayesinde saldırı yapan bir hacker, bilgisayarın kontrolünü tamamen ele geçirebiliyor. SWF ve DOC belgelerinin içine kurulan bir embed kodunun gömülmesiyle, bu işlem gerçekleştirilebiliyor. Demek ki güvenlik açığı ortadan kalkana kadar, e-postamıza alakasız kişiler tarafından gelen SWF ve DOC dosyalarını açmıyoruz. Değil mi? Kaynak: techno-labs

Grupanya' nın yeni girişimi olan modajenik.com bugün itibariyle açıldı. Açılışımızı kutluyoruz kampanyası dahilinde private shopping sektörüne, ilk üyelerine bedava ürün dağıtarak çok hızlı bir giriş yaptılar. Üye olduktan sonra sepetinize eklediğiniz ürünü sadece kargo ücreti ödeyerek satın almanız mümkün bu kampanya dahilinde. Şahsen ben siparişimi verdim ve şu an beklemekteyim :) 2 boyunca sıkı bi takibe almanızı öneririm çünkü ürünler sürekli bir güncellenme halinde. Eğer hala üye olmadıysanız aşağıdaki linkten üye olabilirsiniz. http://www.modajenik.com/home

İnternet dünyasının önde gelen kâşif ve yönlendirici servislerinden biri olan StumbleUpon, aylık 1 milyar Stumble sayısına ulaşarak tüm dikkatleri bir anda üzerine çekti. Hâlihazırda popüler bir servis olmasına rağmen StumbleUpon’un dikkat çekmesinde son birkaç çeyrekte yakalanan olumlu ivmenin payı kuşkusuz çok büyük. Aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere StumbleUpon, uzun bir süre ayda 400 – 600 milyon Stumble sayılarında dolaşırken, acaba ne oldu da yarım yılda ayda 1 milyar Stumble sayısına ulaşıldı? StumbleUpon’ın başarısında payı olan unsurlardan biri kuşkusuz kullanıcıların eğilimlerini gözeten bir hizmet sunmak. Ancak bu konuya değinmeden önce şunu söylemek gerekir ki, StumbleUpon son zamanlarda finansal açıdan ciddi kazanımlar gerçekleştirdi. Uzun bir süredir internet etkileşimleri üzerine hizmet veriyor olmasına rağmen değerinden bir şey kaybetmeyen ve tamamen kullanıcı eğilimlerine yönelik gelişen ya da azalan bir arz dünyasında yer alan StumbleUpon, bu duruşunu kanıtlayar

2011 senesinin sosyal medya ve dijital pazarlama alanında bir önceki sene kadar hareketli geçmeyeceği tahmin edilse de, bu sene gerçekleşmesi beklenen bir kaç şey var ki dijital dünyada çok ses getirecek. Bunlardan biri, kullanıcılarının Facebook üzerinden internette arama yapabilecek olması. İnternette  arama  kavramı  sosyal arama ya dönüşürken, Facebook başından beri bu işin öncülüğünü üstlenmeyi kendisine görev edindi. Aşağıdaki resimde de göreceğiniz üzere Facebook internette arama imkanı veren “arama kutusunu” ana sayfanın üst köşesine -veya farklı bir yerine- koymanın testlerine başlamış. Günde 250 milyon ziyaretçi alan Facebook’un, Bing tarafından desteklenecek bir arama motorunu hayata sokması bu pazarda taşları yerinden oynatacak. Google ve Microsoft’un pazardaki rekabeti herkes tarafından bilinen bir gerçek. Facebook’ta az da olsa bir hissesi bulunan Microsoft’un Google’a zarar verecek bu  sosyal arama  projesi için ciddi bir ek yatırım yapmaya da hazır olduğu piyasa uzmanl

Barcelona’nın yıldızı Lionel Messi, Facebook’ta hesap açtı. Arjantinli yıldızın takipçilerinin sayısı kısa sürede 7 milyona yaklaştı. Dünyada iki defa yılın futbolcusu seçilen yıldız futbolcu sanal aleme de hızlı girdi. Messi'nin Facebook hesabı kısa sürede hayranlarının akınına uğradı. Çarşamba günü açılan hesabın yaklaşık 7 milyon takipçisi var.  Messi henüz çok yeni olduğu sosyal ağlarla ilgili heyecanını şöyle dile getirdi: 'Çok heyecanlıyım. Şu andan itibaren Facebook sayesinde sizlerle çok daha yakın olacağız.' Bir Twitter hesabı olmayan Messi takım arkadaşları Andres Iniesta, Gerard Pique, David Villa ve Pedro Rodriguez gibi ilk olarak Facebook hesabı almayı tercih etmiş oldu. Kaynak: huffingtonpost.com

D-Smart, 12 Nisan Salı akşamı oynanacak Manchester United-Chelsa maçıını İngiltere’nin profesyonel 3D çekim ekibinin çekimleri ile 3D olarak D-Smart 121. kanalda ekrana getirecek. 12 Nisan Salı akşamı 21.45’te oynanacak olan Manchester United - Chelsea rövanş maçını D-Smart izleyicileri dünyadaki tüm televizyon izleyicileriyle aynı anda ve aynı küresel standartlarda, yüksek çözünürlü ve gerçek 3D çekim kalitesiyle izleyebilecekler. D-Smart bu maç yayını, İngiltere’de 3D çekimi konusunda uzman bir prodüksiyon ekibinin çekimleriyle gerçekleştirecek. Maç, yakın ve geniş açıların birlikte olacağı reji çalışmasıyla ve profesyonel 3D prodüksiyonuyla kritik pozisyonların ve gollerin yakın ve derinlikli görüntüleri ile Türk futbol izleyicilerinin evine gelecek. 3D yayın için sıkı çalışma içinde olan UEFA, ilk kez geçen senenin şampiyonlar ligi finalini 3D yayınlamış ve futbolseverlerden büyük beğeni toplamıştı. 14 çift kamera ile yapılması planlanan bu maç sonrası yarı final ve final maçlar

Jobnak.com'un 2011'in ilk çeyreği ile oluşturulan insan kaynakları raporuna göre satış ve pazarlama pozisyonlarındaki iş fırsatlarının 2010 yılının ilk çeyreğine göre %30 artış olduğu tespit edilmiştir. Jobnak İnsan Kaynakları Genel Müdürü  İzzet Baysal , 2011’in ilk üç ayında en çok eleman aranan pozisyonlar arasında satış ve pazarlama iş ilanları başta olmak üzere takiben muhasebe, sekreterlik ve operasyon ilanlarının yer aldığını belirtti. Her sektörün can damarı olan pazarlama organizasyonları gelişen pazarla birlikte kendi yıldızını aramaya başlayarak özellikle tekstil, lojistik ve bilişim sektörlerinde artan iş ilanlarının dikkat çektiğini belirten  Baysal , bu alanda kariyer hedefi olanların iş ararken bu üç sektör üzerinde durmalarını öneriyor. "Satış ve Pazarlama alanında çalışanlar daha fazla kazanç sağlıyor. " Jobnak İnsan Kaynakları Genel Müdürü  İzzet Baysal , "Sürekli büyüyen pazara orantılı olarak artan personel ihtiyacında “daha çok nasıl sata

YouTube, justin.tv ve Ustream gibi sitelere rakip oluyor. Dünyanın en büyük video paylaşım sitesi olan YouTube, bazı özel üyelerine, site üzerinden canlı yayın yapma imkanı sunuyor.  Özellikle Goolge'ın partneri olan ve bazı seçkin şirketlere tanınan bu özellik sayesinde, firmalar yeni ürünlerini ve lansmanlarını canlı olarak, kullanıcıların Youtube üzerinden izleme  fırsatı bulacaklar. Google tarafından, Youtube’da canlı yayın yapma izni olan grupların adı açıklanmasa da, 2008 yılında ilk defa canlı yayın yapmaya başlayan YouTube sadece bazı Google etkinliklerini canlı olarak aktarabiliyordu. Kaynak: techno-labs

Veri merkezine 1,5 milyon dolarlık yatırım planlayan ve bunun 500 bin dolarlık kısmını gerçekleştiren  DorukNet ,  Türkiye’deki Hyper-V  platformu teknolojisi üzerinde bulut bilişim hizmeti veren ilk şirket oldu. DorukNet’in yeni hizmet alanı olan DorukCloud ile ilgili bilgiler veren DorukNet Genel Müdürü Gökhan Erkman, şirketin amiral gemisinin veri merkezi hizmetleri olduğunu vurgulayarak önümüzdeki beş yıl içinde de bu alandaki güçlerini artırarak devam edeceklerini belirtti. Erkman, son beş yılda her yıl ortalama yüzde 20 büyüyen veri merkezi hizmetlerinin 2010 yılında yüzde 28’lik bir büyüme kaydettiğinin altını çizerek, hedeflerinin veri merkezi hizmetlerinin tamamını bulut bilişim altyapısı ile sunmak olduğunu ifade etti. Veri merkezine toplamda 1,5 milyon dolarlık yatırım yapılması planlanıyor DorukNet’in sahip olduğu veri merkezi büyüklüğünü 10 bin metrekareye çıkarmayı hedeflediklerini ve Antalya’daki felaket kurtarma veri merkezine ek olarak İstanbul’da farklı noktalarda din

“İnternette o ülke bizden hızlı, bu ülke yavaş” gibi konular uzun zamandır konuşulan şeylerdir ama hep de  havada kalır. İşte nihayet bu konudaki gerçekleri kıyaslamak için fırsat doğdu. Google, New America Foundation ile yaptığı işbirliğiyle  2 yıl boyunca  kullanıcıların farklı platformlar üzerinde gerçekleştirdiği hız testlerinin sonuçlarını incelemeye aldı ve  300 TB dolusu veriyi  bir araya topladı. Daha sonra da bunları Public Data Explorer altında bir araya getirdi. Peki bu site ne işe yarıyor? Örneğin Download throughput kısmının yanındaki dünya haritasına tıklıyorsunuz, ilgilendiğiniz bölge veya ülkeyi seçiyorsunuz ve bu bölgeden toplanan kullanıcı verileri ışığında ortalama hızın ne olduğu karşınızda beliriveriyor. Örneğin  Azerbaycan  için ortalama değer  0,85 Mbps. Bulgaristan 4,74 , Yunanistan 4,87. Polonya 3, Almanya 5,7, Finlandiya 5,83, İngiltere 4,83, İrlanda 3,8 Mbps. Türkiye ortalaması   ise başlıkta da yazdığımız üzere   1,11 Mbps !  Yani Şu “8 Megabit’e kadar” den

Uzun kelimelerle anlatabileceğimiz şeyleri etkili ve kısa bir şekilde aktarmamıza olanak sağlayan özlü sözlerle doludur Türkçemiz… Armut dibine düşer atasözünü Zuckerberg ailesi için, özellikle baba oğul Zuckerberg ilişkisi için kullanmak tam yerinde olacaktır. Aşağıdaki yazıyı okuduğunuzda siz de ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız. Atari 800 modelinde oğlunu programlama ile tanıştıran baba Zuckerberg, bugün teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanarak New York’a yakın bir kasabada bulunan disçi muayenehanesini yönetiyor. Pazarlamanın çevrimiçi ve çevrimdışı nasıl yapılması gerektiğine güzel bir örnek teşkil eden baba Edward Zuckerberg’in çalışmaları, Mark Zuckerberg’in bu analitik düşünce yapısını kimden aldığını da gösteriyor. Edward Zuckerberg New York’a yakın bir kasabada muayenehanesi olan bir diş hekimi. Teknolojiye merakı herkes tarafından çok iyi biliniyor ve muyanehanesine giden herkes kısa sürede bunu görebiliyor. Çevresinde “Painless (ağrısız) Dr. Z” olarak tanınan

Dünyaca ünlü sosyal medya servislerinden Twitter, 30 mart itibariyle Türkçe kullanım desteğini sunup, geri çekti. Twitter’ın, bunu yapmasının, oldukça sağlam nedenleri vardı. Tweet’lemek kelimesini cıvıldamak, Home’u ise Ev diye çeviren Twitter gelen yoğun tepkiler üzerine Türkçe servisini bakıma aldı. En popüler sosyal medya servisleri arasında yer alan ve ünlülerin uğrak noktası haline gelen iletişim aracı  Twitter , Türkçe desteği de vermeye karar verdi. Dün itibariyle Türkçe desteği birkaç kez devreye sokulup, geri çekildi. Twitter’ın bunun için sağlam sebepleri vardı çünkü ortaya çıkan bazı tabirler, gülünç olmaktan öteye geçemedi. Genellikle “Ana Sayfa” olarak çevrilen “Home”, kategorisi, internet ile alakasız biçimde “Ev” olarak çevrildi. “Your Tweets” ibaresi ise, Türkçe-İngilizce melezi olacak şekilde “Senin Tweets” biçimine dönüştürüldü. Tweet nasıl çevrildi? Teknik olarak Tweet’in, Türkçe çevirisinde bir sorun yok ama ülkemiz kullanıcılarına hitap ettiğini iddia etmek fazla